Mani Ve Atışmaları
MANİ ATIŞMALARI:
Türküler, maniler, oyunlar, örf ve adetler bir yörenin folklorunun en önemli unsurlarıdır. Kargı’mızın da yakın geçmişini araştıracak olursak folklor yönünden ne kadar zengin olduğunu görürüz.
Maniler genellikle kadınlarımızın toplu olarak çalıştıkları zaman söylenir.Bilhassa çeltik otu alırken söylenenleri pek meşhurdur.
Çeltik tarlasında ot alırken, tarla sahibi kaşlarda gezinir bir kolay gelsin demek için. Bu sırada çalışan kadınlardan yaşlıca olanı:
Çayıra çaktım kazık,
Hani yanında azık,
Bize bahşiş vermezsen,
Ağalığına yazık.
diyerek şöyle bir dokundurur, tarla sahibine. Adettendir, tarla sahibi boş gelmez ırgatların yanına. Şeker, lokum helva türünden yiyecekler getirir. Arkasından bir başkası söz alır:
Bahçeden gül yolarım,
Kalbur kalbur bölerim,
Eğer şeker vermezsen,
Çeltiğini yolarım.
 
Artık tarla sahibi ısrarlara dayanamaz, yanında getirdiği yiyecekleri dağıtır, sigarasını yakar, bele dayanarak kaşa çömelir. Aslında biraz da kimin iyi ot alıp almadığını kontrol etmektir amacı. Sağa sola bakınır gibi yapar, göz ucuyla da ırgatları süzer. Ama kadınlar olayı sezerler, hemen biri söz alır:
Akpınar’ın başına ,
Sabun koydum taşına,
Ne orada duruyon,
………  kel başına.
 
der. Tarla sahibi uzaklaşmak zorunda kalır. Öğle ezanı okununca mola verilir, yemekler yenir, namazlar kılınır, biraz istirahat edildikten sonra tekrar ot alınmaya başlanır.
Artık ikindi ezanı okunmuş, gün devrilmiştir. Tarla sahibi tarlanın durumunu öğrenmek için tekrar gelir. Omzunda bel, tarlanın dört bir tarafını dolanır. Sabahtan akşama kadar iki büklüm çalışmanın verdiği yorgunlukla ırgatlar arasında sızlanmalar başlamıştır. Tarla sahibi “Bir çıkım daha çıkalım, yarına kalmasın” der. Kadınlardan biri güçlükle doğrularak elini beline dayar:
Kayalar gölgelendi,
Ağamız öfkelendi,
Öfkelenme be ağa,
Paydos zamanı geldi. der, önlerindeki çıkımı çıkar ve işi bırakırlar.
 
MANİ ATIŞMALARI:

Maniler tarlada çalışırken söylenildiği gibi evlerde yapılan toplantılarda da söylenir. Ekmek açan, ekmek pişiren, yayık çalkayan, dibek döğen, çıkrık eğiren kızlar bir araya gelince hep birlikte karşılıklı mani söylerler. Herkes işiyle meşgul olurken, birinin bir yerlerden başlaması gerekir; Yayık çalkayan kız:(Elini beline dayar)”Haydin kızlar... Ölü toprağı  mı serpildi üzerinize? Canlanın biraz”
Ata binen ağadır
Atın yönü dağadır
Ne orada duruyon
Bu maniler sanadır
diyerek maniyi ortaya söyler.

Çıkrık eğiren kız:        

Başkasına seslendim
O bana ses vermiyo
Yayık yaymayı bilmez
Kendine süs veriyo
diyerek cevap verir.Ortalık kızışmaya başlamıştır.
 
Ekmek açan kız-1:     

Kimden öğrendin gülüm
Sen ekmeği yapmayı
Anandan öğren de gel
Kızım sac kapamayı
 
Ekmek pişiren kız:     

Odun vurdum ocağa
Bıdağından yanmıyo
Ne kadar kibar olsan
Seni madam almıyo
 
Ekmek açan kız-2:     

Bugün suratın eğri
Niçin yüzün gülmüyo
Bakın çehresiz kıza
Çıkrığı bilemiyo
 
Çıkrık eğiren kız:        

Su gelir akmayınan
Kenarın yıkmayınan
Çirkin güzelleşir mi
Çok altun takmayınan
Mani Atışmaları

Yayık çalkayan kız:    

Kızım kimden öğrendin
Sen kendini övmeyi
Daha öğrenmemişsin
Sen o dibek dövmeyi
 
Dibek döğen kız:      

Sana diyorum sana
Sen de dön bir bak bana
Kız kaşların pek çirkin
Bir aynaya baksana
 
Ekmek açan kız-1:     

Pilav pişirdim pilav
Gel yede bak aş gibi
Gözlerin güzel ama
Birazcık şaşı gibi
 
 
Dut Pekmez Yapan Kadın
Ekmek pişiren kız:     

Okula gidemiyon
Gülmeyi bilemiyon
Saçın çok güzel ama
Örmeyi bilemiyon
 
Dibek döğen kız:       

Leblebi koydum tasa
Aldı beni bir husa
Kendine süs veriyo 
Halbuki boyu kısa
 
Ekmek açan kız-2:     

Suları akışmıyo
Yüzüne bakışmıyo
Hiç giyme sen elbise
Boyuna yakışmıyo
 
Ekmek açan kız-1:   

Tavanlarda gezemez
Kiremidi ezemez
Toplamış bamiyeyi
İğneyinen dizemez
 
Ekmek açan kız-2:   

Kalk gidelim mantara
Saçlarını yan tara
Şişmanlamışsın yavrum
Şehirde dura dura
 
Dibek döğen kız:      

Manileri atarım
Yüreğini yakarım
Eski çarık ipini
Boğazına takarım
 
Çıkrık eğiren kız:        

Manileri atarsın
Yüreğimi yakarsın
Ben sana ne yaptım
Öyle yan yan bakarsın
 
Yayıkçı çalkayan kız:Ava gidersin ava
Tüfeğe koy saçmayı
Anandan öğren de gel 
Kız sen ekmek açmayı
 
Bu atışmalar böyle sürer gider. Herkes eteğindeki taşı döker. İş bitmeye yakın sonucun tatlıya bağlanması gerekir.
Hep birlikte:             

Elif dedim be dedim
Elmayı soy, ye dedim
Darılmayasın kardaş
Ben sana şaka dedim.
denir. Manilerin son iki mısrası iki defa söylenir.
                    
 
A GIZIM:

A gızım gızım gel iki gözüm
Seni Ali istiyomuş veyin mi gızım
Oğlan......... varumun gızım
 
Ay anam anam ben vaman ona
Onun gözel nışanlusu va  gıyaman ona
Oğlan ........ gıyaman ona
 
A gızım gızım  gel iki gözüm
Seni Ahmet istiyomuş veyin mi gızım
Oğlan .... varumun  gızım.
 
Ay anam anam ben vaman ona
 Onun iki garısı varımış ben vaman ona
Oğlan.... ben vaman ona
 
A gızım gızım gel iki gözüm
Seni Osman istiyomuş veyin mi gızım
Oğlan veyin mi gızım
 
Ay anam anam ben vaman ona
O her akşam ırakı içiyomuş ben vaman ona
Oğlan......... ben vaman ona
 
A gızım gızım gel iki gözüm
Seni Memet istiyomuş veyin mi gızım
Oğlan ........varumun  gızım
 
Ay anam anam ben varun ona
Onun bubası zenginimiş ben varun ona
Oğlan............... ben varun ona
                                     
El el üstüne gol gol üstüne
Boydan aşağı altun etsin can baş üstüne
Oğlan can baş üstüne.
 
“A gızım” türküsü söylenirken, kadınlı erkekli gruplar toplanırlar. Karşılıklı dizilirler. Türküyü söylerken de sağa sola yaylanırlar. Bu türkünün sonu yoktur. Orada bulunan erkeklerin tamamının ismi türküde geçer, bilinen meslek grupları söylenir. Mesela, “seni ormancı istiyomuş, veya seni subay istiyomuş varumun(varır mısın) gızım” şeklinde. Kızın gönlü varsa “saray gibi ev” veya “ boydan aşağı altın” isteyip, varacağını söyler. Gönlü yoksa ona göre mazeret uydurup varmayacağını söyler. Bu şekilde saatlerce sürer. Eskiden bir yerde “a gızım” oynanınca Kargı’nın her tarafından duyulur, duyanlar da koşa koşa gelirlermiş.
 
BİRDİR BİR:
70 yaşının üzerindekiler anlatıyor. Kadınlı erkekli gruplar toplanıp uzun sokakta (şimdiki Boyacılar Caddesi) birdirbir oynarlarmış. Bazen bu oyun Hamam Sokağı’ndan geçerek çayıra kadar sürermiş. Katılanların tamamı çayırda toplandıktan sonra sohbet ederek geri gelirlermiş. Bazen de, doğuda “Zeynep Kadın Suyu”na, batıda Kanlıtaş’a kadar gidip gelinirmiş. Kadın erkek karışık bir şekilde, hem de gece vakti böyle bir oyun oynarken “Aklınıza bir şey gelmez miydi veya art niyetli düşünenler olmaz mıydı?” diye sorduğumuzda, herkesten aynı cevabı aldık. “Kesinlikle kimsenin aklına böyle bir şey gelmezdi” dediler.
e-mail
 
suat.bjk1903@hotmail.com
corumluyuz-biz@hotmail.com
Suat Kıcık Site Yöneticisi
 
Suat Kıcık Web Site Sahibi&Site Yöneticisi
Bu Alanda Reklamınız Olablir
 
Copyright © 2010 by Suat Kıcık
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol