Ekonomik Yapısı

EKONOMİ

İlçemiz ekonomisinin temelini tarım, ormancılık ve hayvancılık oluşturmaktadır. Tarım ilçemizde gerileme eğilimine girmiştir. Bunun sebebi de sürekli artan girdi maliyetleri ve aynı oranda artmayan tarımsal ürün fiyatlarıdır.Bu durum çiftçilerimizin aleyhine olmuştur.Mesela, ilçenin en önemli gelir kaynağı olan pirincin, üç yıldır aynı fiyatta kalması, bamyanın üretim zorluğuna karşın tatmin edici bir fiyatta satılamaması, buna karşılık girdi maliyetlerinin sürekli artmasıdır. Bu durum tarımsal üretimi olumsuz yönde etkilemektedir.. Son yıllarda, büyük şehirlere göç yaşanmasına rağmen ilçe halkı geçimini tarımsal faaliyetlerden sağlamaktadır.

Hayvancılıkla geçinen aile sayısında düşme eğilimi olsa da hayvansal üretimde ilerlemeler görülmüştür. Bunun sebebi de aile işletmeciliğinden çok ahır besiciliğinin gelişmesidir.

Küçük ölçekli sanayi kuruluşarı, son yılarda ilçemiz ekonomisinde önem kazanmıştır. Tekstil ve plastik sanayi ilçemiz gençliği için büyük oranda iş imkanları sağlamıştır.

Madencilik sektörü de son yıllarda gelişme göstererek; önemli bir iş kolu haline gelmiştir.

İlçemizde kurulma aşamasında olan Aydın Yapı Ürünleri Tesislerinde 200 civarında işçinin çalışacak olması ilçemiz gençliği için umut kapısı olmuştur.

Kargı, ilçe ekonomisinin bel kemiğini teşkil eden tarımı, hayvancılığı ve ormancılığı ile devlet bütçesine 2,5 trilyon lira vergi vererek katkıda bulunmaktadır.

İlçemiz Malmüdürlüğünden alman bilgilere göre ilçemizde gerçek usulde 491 , basit usulde 281, kurumlar vergisine tabi 35 olmak üzere 807 adet vergi mükellefi bulunmaktadır.

TARIM

GENEL ARAZİ DAĞILIMI

İlçenin toplam yüzölçümü 134306 hektardır. Bu alanın dağılımı şöyledir. Tarım arazisi Orman arazisi Çayır, mera alanı Kültür dışı alanlar.

Ormanla sınır olan tarım arazileri, sahiplerinin göç etmeleri nedeniyle ekilememektedir. Uzun yıllardır ekilemeyen bu araziler, içinde orman ağaçlarının büyümesiyle kendiliğinden ormanlık alana dönüşmektedir. Bu da tahıl üretimi yapılan arazi miktarını ve tahıl üretim miktarını olumsuz yönde etkilemektedir.

İlçemizin %49 unu ormanlık alanlar ,%15.5'ini tarım alanları oluşturmaktadır. 20 800 hektarlık tarım alanlarımızın dağılımı şöyledir:

Tarım alanlarımızın 4 358 hektarı sulak, 16 442 hektarı taban ve kıraç arazilerden oluşmaktadır. 16 442 hektarlık taban ve kıraç arazinin 11 808 hektarlık alanı sulanabilir alandır.

İlçe alnının sadece % 15 lik kısmında tarım yapılmakta ise de ilçe halkının geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır.

İlçenin genel yapısı dağlıktır.Ormanlık alanlar oldukça geniş yer tutmaktadır.

Tarla Ekilişleri: 14019 Hektar Sebze Ekilişleri: 305 Hektar Bağ Alanı: 85 Hektar Meyve Alanı: 30 Hektar Kullanılmayan Tarım Alanı: 150 Hektar Nadas: 6211 Hektar

BİTKİSEL ÜRETİM

Ürün çeşitliliğinin fazla olduğu ilçemizde, tarla alanlarımız geniş yer tutmaktadır.Tarla ürünleri arasında ilçe içi ve ilçe dışı tüketime yönelik olarak çeltik üretimi ilk sıradadır.

Çeltik üretimi yıllar itibariyle değişmekle birlikte, 20 000 dekar civarında bir alanda çeltik tarımı yapılmaktadır. Bu alan, ülkemiz çeltik üretiminin takriben % 5'ini karşılamaktadır.

İlçemizde, sebze yetiştiriciliği aile işletmeciliği şeklinde olup; her türlü sebze ekimi mevcut ise de çiçek bamya ekiciliği önemli yer tutmaktadır. 700-750 dekar alanda bamya ekilmekte ve 45 ton civarında kuru bamya üretilmektedir.

Son yıllarda sera ve açıkta sebze yetiştiriciliği yaygınlaşmaktadır.Ayrıca hibrit kavun ve karpuz yetiştirilmektedir. 

Meyve çeşitleri oldukça farklı olup turunçgiller hariç, bir çok çeşit meyve yetiştirilmektedir.Kapama şeftali yetiştiriciliği son yıllarda gelişmiştir.

İlçemizde sebze ekim işleri, genelde aile işletmeciliği şeklindedir.Pirinç ve bamya genellikle ilçe dışında değerlendirilir.İlçemiz topraklarında 68 dekarda taze fasulye,50 dekarda domates, 15 dekarda karpuz, 13 dekarda patlıcan, 13 dekarda hıyar, 11 dekarda biber yetiştirilmektedir. Bunların dışında ıspanak, kavun, sakız kabağı, lahana, bal kabağı, marul, pırasa, soğan vb. ürünler yetiştirilmektedir.

2002 yılı itibariyle 6 dekar yüksek tünel şeklinde kapalı alanda sırık domates ve hıyar ekimi yapılmıştır. 

İlçe Tarım Müdürlüğünün teşvik ve kontrolünde kapama şeftali ve ceviz yetiştiriciliğine önem verilmektedir. İhtiyaç fazlası ürünler, ilçe dışında pazarlanmaktadır.

İlçemizde doğal olarak menengiç (çetlemük),kızılcık, kuşburnu,ahlat,alıç gibi meyveler doğal ortamlarda kendiliğinden yetişir.

MEYVE YETİŞTİRİCİLİĞİ

İlçemizde 30 hektarlık alanda meyvecilik yapılmaktadır, lçemizin iklim özelliğine dayalı olarak hemen hemen yetişmeyen meyve çeşidi yoktur. Fakat, üretim aile işletmeciliği şeklinde olup kendi tüketimini karşılamaya yöneliktir. Bu da ilçemiz ekonomisine katkı sağlamamaktadır.

İlçemizde üretimi yapılan meyveler; elma ,armut,incir,ayva nar,ceviz,üzüm,şeftali ,erik, dut, kayısı, badem, vişne, kiraz, uvaz, döngel (muşmula), dut, çilek, yeni dünya, malta eriği, trabzon hurması,zeytin ve antep fıstığı gibi meyvelerdir.

Örencik,Saraycık ve Köprübaşı köyleri ağırlıklı olmak üzere,üçemizde 85 hektarlık alanda bağcılık yapılmaktadır. Ayrıca, ev önlerinde sayfat asmacılığı yaygındır.

Üretilen üzüm ve duttan pekmez yapılmaktadır. Ayrıca üretilen üzümler ve diğer meyveler , ilçe pazarında tüketicilere taze olarak sunulur.

ÇELTİK TARIMI

"16. Yüzyılda Tosya kazası da dahil olmak üzere Çankırı Sancağı !nda çeltik ziraati sadece Kargı da yapılmaktadır.Toplam üretimin miktarı hakkında kesin bilgiye sahip değiliz . Yalnız defterlerde kaydedildiğine göre , gerek 1521 yılında gerekse 1579 yılında padişah hassı için ekilen çeltik tohumu 350 müd.yani 179.592 kg dır.. Bu dönemde çeltik bire kaç vermektedir ve istihsal yekünü nedir bilemiyoruz. 1521 yılında Afşar ,Beydili ,Çeharşembe ve Runkuş köylerinde 130 çeltik hanesi tarafından yapılan çeltik ziraatı 1579 yılında yukarıdaki köylere ilave olarak Çevlik ve Kurdgazi adlı köylerinde iştirakiyle 6 köyde 392 çeltik hanesi tarafından yapılır hale gelmiştir. Çeltik hanesi sayısındaki artışa nazaran ekilen çeltik tohumu 350 müdde kalmıştır.

Padişah hassı haricinde Kargı merkezinde ve Runkuş köyünde ekilen çeltikten alınan öşr yeni vergi miktarı 6514 akçadır . Alman öşr miktarı 1/8 olduğuna göre yetiştirilen çeltiğin akça olarak değeri 52.112 akçadır . Ancak bu kaç kg 'a tekabül ettiği bilinmemektedir."

(Prof.Dr.Ahmet KANKAL'm "16.Yüzyılda İdarijktisadi ve Sosyal Açıdan Kargı Kazası"adlı Basılmamış doktora tezinden alınmıştır.)

Günümüzde 1 dönüme 13 kg tohum ekildiği hesap edilirse o dönemde tahmini olarak 13-14bin dönüm arazide çeltik ekimi yapıldığı tahmin edilmektedir.

Çeltik üretimi genellikle ülkemiz iç tüketimine yönelik olarak yapılmakta, çiftçilerimizin büyük bir çoğunluğunun geçim kaynağını oluşturmaktadır.

Üretimi yapılan çeltik çeşitlerimiz; kargı, ribe, osmancık 97, arco ve lorcka dır. 

2002 yılı çeltik ekim alanımız 20 000 dekar olup 15 000 ton çeltik elde edilmiştir.

İlçemizde çeltik ekimi, Kızılırmak Vadisi ve Devrez çayı boyunca yer alan sulanabilir arazi üzerinde yapılmaktadır. İlçemizde ;Kargı Ovası, İslice, Hacıhamza, Avşar, Çeltiközü, Beygircioğlu, İnceçay, Yeşilköy, Halılar, Çakırlar, Karaboya, Eğzen (Demirören), Karapürçek, Maksutlu, Tekkeşin(Gökçedoğan), Köprübaşı, Bağözü-Çaykışla, Saraycık, Karacaoğlan, Sinanözü ve Akkaya ovalarında çeltik üretimi yapılmaktadır. 

Karaboya, Çaykışla, Köprübaşı,Halılar,Yeşilköy ve Dereköy Ovalarının bir kısmında çeltik üretimi , sulama motorları ile sulanarak yapılmaktadır.

1952 yılından önce ilçemiz Kastamonu ili Tosya ilçesine bağlı bir nahiye idi. 1952 yılına kadar Tosyalı ve Kargılı tüccarlar,Kargı da üretilen pirinci Tosya pirinci olarak tanıttılar. 1952 yılında Kargı ilçe olup Çorum'a bağlandıktan sonra da pirincimiz ,Tosya Pirinci adı tanınmış olduğu ve kolay müşteri bulunduğundan, ismi değiştirilmeden Tosya pirinci olarak pazarlanmaya devam edilmiştir. Gerçekte Tosya da Pirinç üretim sahası Kargı'nın 1/4  oranındadır. Esas üretim alanı Kargı 'da bulunmaktadır. 

2002 yılında Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilerek , tescil aşamasına getirilen çeltik çeşitlerinden bir tanesine, Sıcak İklim Tahılları Tescil Komitesince" Kargı" adı verilerek ilçemizin adı çeltik çeşit ismi olarak tescillemiştir.

İlçemizin adını taşıyan Kargı Çeltiği, Baldo ve Balilla çeltiklerinin melezlenmesinden elde edilmiş bir çeşittir. Daneleri sarı renkte ve uzun olup dane uçlarında kılçık bulunmaktadır. İlçe Tarım Müdürlüğümüzce Kargı Çeltiği olarak henüz isimlendirilip,tescil edilmeden yıllardır yapılan çeltik çeşit denemelerinde de yöremize uygunluğu test edilmiş ve uygun olduğu tespit edilmiştir.

Kargı Çeltiğinin pirinci camsı yapıda olup, kırıksız pirinç randımanı %60-%65 civarındadır. Bitki boyu 101 cm. olan Kargı çeltiği yatmaya orta derecede dayanıklı olup 130-135 günde olgunlaşmakta ve dekara 750-850 kg. arasında çeltik vermektedir.

Uzun taneli çeltikler arasında sayılan Kargı Çeltiğinden elde edilen pirincin su çekme oranı yüksek olup yapılan pilav, hoş bir damak tadı bırakmakta, taneler birbirine yapışmadığından tüketicilerce tercih edilmektedir. 

BAMYA TARIMI

İlçemizde 750 dekar alanda çiçek bamyası üretimi yapılmaktadır. Üretim miktarı kuru bamya olarak 45 ton civarındadır.

Bamyanın yetiştiriciliği çok zordur. Üç aylık süre boyunca her gün tarlaya gidilip toplanması ve eve gelince de toplanan bu bamyanın dizilmesi, ertesi sabah erkenden kalkılarak çiçeğinin ayrılması gerekmektedir. Bu zahmetin karşılığında alınacak ücret son yıllarda iyice düşmüştür. Buna karşılık girdi masraftan artmaktadır. Bu ve buna benzer nedenlerden dolayı bamya üreticiliği son 7-8 yıldır gittikçe azalmaktadır. 

Bamya üretiminin azalmasının diğer nedenleri de, 1995 yılında   ilçemizde kurulan Güneş Tekstil Fabrikasının açılmasıyla   bayanların bu fabrikada çalışmaya   başlamaları ve ilçemizde yaşanan dış göç sayılabilir. Bamyanın, yılın her ayında pazarlama İmkanı vardır. Tüccarlar tarafından alınmaktadır. Ancak en çok alım ve satım zamanı hasat sonrası olduğu için Kasım-Aralık aylarıdır. Genellikle bamya üreticileri ürünlerini Kargı Panayırı esnasında satmaktadırlar. 

İLÇEMİZDE TARIMSAL ALET VE MAKİNELERİN DURUMU

İlçemizde bulanan araziler dar bir alan oluşturmaktadır. Bu nedenle arazi parçaları çok küçük boyutlarda olup gelişmiş tarım aletlerinin kullanılmasına imkan vermemektedir. Onun için de tohum ekme, ilaçlama gibi işler insan gücüyle veya küçük ebatta alet ve makinelerle yapılmaktadır. 

HAYVANSAL ÜRETİM HAYVANCILIK 

İlçemiz ekonomisinde hayvancılık önemli gelir kaynağı iken, son yıllarda hayvansal üretimde büyük düşüşler yaşanmıştır. Büyükbaş hayvancılığı olarak inek ve manda yetiştiriciliği yapılmaktadır.İlçe Tarım Müdürlüğünün hayvan ıslah çalışması doğrultusunda her yıl 2000 kadar inek suni tohumlama uygulaması ile gebe bırakılarak et ve süt verimi yüksek hayvanlar elde edilmeye çalışılmaktadır. Yıllardır yapılan suni tohumlama uygulamaları ile ilçe sığır hayvan varlığımızın büyük bir çoğunluğu Holştein, Simental ve Montofon melezlerine dönüştürülmüştür.İlçemiz küçükbaş hayvancılığını geliştirme çalışmaları doğrultusunda İlçe Tarım Müdürlüğümüzce hazırlanan ve İlçe Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfınca finanse edilen damızlık koç projesi, süt koyunculuğu projeleri hayata geçirilmiş olup çalışmalar devam etmektedir.

İlçemiz yüzölçümünün büyük bir çoğunluğunun ormanlık alanlarla kaplı olması nedeniyle çiftçilerimizce bakımı ve yetiştirilmesi kolay olan kıl keçisi yetiştiriciliği yapılmakta iken İlçe Tarım Müdürlüğümüzün yaptığı çalışmalar ,Orman İşletme Müdürlüğümüzün yaptığı kontroller ve uyguladığı müeyyideler ile çiftçilerimizce kıl keçilerinin ormanlarımıza büyük zararlar verdiği kabul edilmiş ve son yıllarda kıl keçisi yetiştiriciliği büyük oranda azalarak bitme noktasına gelmiştir. İlçe Tarım Müdürlüğümüzce hazırlanıp İlçe Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfınca finanse edilen koyunculuk projeleri sayesinde kıl keçisi yetiştiriciliğinden koyun yetiştiriciliğine dönüş olmuştur.

Bütün bunlara rağmen ilçe nüfusumuzun yaşlanması, büyük şehirlere yapılan göçler, hayvancılıkla geçimini sağlayan insanların sayısını azaltmış, bu da ilçe hayvan varlığımızın azalmasına sebep olmuştur. Hayvan varlığımızın azalmasının bir sebebi de ilçemizde süt işleme entegre tesisinin bulunmaması ,ürettiği sütü değerlendiremeyen yetiştiricilerimizin de hayvan sayılarını azaltarak aile ihtiyacını gidermeye yönelik üretime yönelmeleridir.

Yinede bu zorluklara rağmen Halılar, Çakırlar, Yeşilköy, Dereköy ve Beygircioğlu köylerinden günlük ortalama 1,5-2 ton arası yağı alınmamış kaymaklı yoğurt üretilerek pazarlanmaktadır.

Ayrıca ilçemiz Karakise Köyünde 2000 yılından beri deve kuşu yetiştiriciliği de yapılmaktadır. İlçemize uyum gösteren deve kuşu besiciliği ilerde ilçemiz halkı için yeni bir geçim kaynağı olacağı tahmin edilmektedir.

BESİ AHIRLARI

İlçemizde yapılan süt inekçiliği azalmasına rağmen, besi sığırcılığında aynı durum yaşanmamıştır. İlçe merkezi ve bir çok köyümüzde 10-50 başlık işletmeler halen faaliyetlerini sürdürmektedirler.

İlçemizde şu an 100 civarında besi ahırı faaliyetini sürdürmekte olup, 2000 baş civarında büyükbaş hayvan bu ahırlarda beside bulunmaktadır.Besicilerimiz daha çok Kurban Bayramlarında değerlendirmek üzere hayvan yetistirseler de zaman zaman İstanbul, Adapazarı, Ankara ve Suluova mezbahalarında da hayvanlarını pazarlamaktadırlar.

Tarım Bakanlığımızca son yıllarda uygulanan hayvancılık desteklemelerinden özellikle yem bitkileri ve suni tohumlama teşvikleri besiciliğin artmasına sebep olmuştur. İlçe sınırlarında bulunan ormanlık alanların ve bu alanlarda yer alan mera ve yaylaların fazla olması hayvancılığımızın gelişmesine artı bir değer katmaktadır.

TULUM PEYNİRİ

İlçemizde, yöremize özgü koyun,keçi,inek ve manda sütlerinin karışımı veya ayrı ayrı sütten Kargı Tulum Peyniri yapılmaktadır. Yıllık üretimi 25 ton civarında olup,özellikle Çorum, Kastamonu,Samsun ve Ankara illerinde tüketilmektedir.

Peynir, yağı alınmamış sütten 500 gram, 1 ve 1,5 kilogram olarak koyun derisinin çeşitli işlemlerden geçirilmesiyle elde edilmiş tulumlara basılarak pazarlanmaktadır.

Tulum peynirimiz yaz mevsiminde yaylalarda üretilmekte ve sonbahar mevsiminde pazara sunulmaktadır.

Kargı Tulum Peyniri'nin özelliği; hayvanlardan sağılan taze sütün sıcaklığını kaybetmeden süzülerek ve yağı alınmadan mayalanıp değişik işlemlerden geçirilerek tulumlara basılıp yapılmasıdır.

Hayvanlardan sağılan süt, süzüldükten sonra bir kaba konup içine peynir mayası katılarak mayalanır. Mayalanan peynir 12 saat kadar bir zaman geçtikten sonra temiz beyaz bez torba içine konulur. Bez torbaya konan peynir,üzerine ağırlık konarak suyu akıtılır. Suyu akıtılan peynir, tuzla yoğrulup daha büyük olan bez torbalarda biriktirilir. Bu bez torbaların üzerine de ağırlık konarak kalan suyunun akıtılmasına devam edilir. Peynirin konduğu büyük torbalar belirli zamanlarda (15-20 günlük zaman) tekrar boşaltılarak peynir temiz olan başka bez torbaya basılır. Bu işlem yayladan göçlerin ineceği ekim ayı sonuna kadar devam eder.    ,

Yayladan inme zamanı olan ekim ayı sonu yaklaştığında, peynirlerin pazarlanması için konulacağı tulumun hazırlanmasına başlanır. Tulumlar koyun ve kuzu derilerinden yapılır. Deriler çeşitli işlemlerden geçirilerek iyice temizlenir. İçinde herhangi bir artık kalmaymcaya kadar temizlenen deriler, küçük parçalar halinde kesilerek dikilir.

Büyük bez torbalarda suyu akıtılan peynirler, beyaz bir çarşaf üzerine boşaltılır. Boşaltılan bu peynirler dikilip hazırlanan tulumlara içinde hiç hava boşluğu kalmayacak şekilde sıkıştırılarak basılır. Basılan bu tulumlar özenli bir şekilde pazarlara getirilerek satışa sunulur.

Kargı Tulum Peyniri, yağı alınmayan sütten yapıldığı için sıcak ortamlarda ve buzdolabında bulundurulmadan serin ortamda saklanarak tüketilmelidir.

ARICILIK

İlçemizde arazi yapısı arıcılığa elverişli olup ekoloji ve bitki florası çok zengindir..İlçemiz ve köylerinde aile işletmeciliği ve hobi şeklinde 2 000 civarında fenni arı kovanı ile arıcılık yapılmaktadır.

İlçemizin kuzey ve güney kısımları ormanla kaplı olduğundan, Kızılırmak Vadisinde çiçek sezonu bitince arılar yüksek olan ormanlık alanlara götürülerek çiçek sezonunun çoğalmasına ve bal toplama süresinin artmasına imkan vermektedir. Bu da bal üretiminin artmasını sağlamaktadır. 

ORMANCILIK

Kargı Orman İşletme Müdürlüğü, 3 Ocak 1959 yılında Amasya Orman Bölge Müdürlüğü'ne bağlı olarak kurulmuştur. Bünyesinde 6 adet orman şefliği, 1 adet kadastro mülkiyet şefliği olup tamamı ilçe merkezindedir. İşletme Müdürlüğü sorumluluk alanı 113 912 hektardır. Bu alanın 66 639 hektarı koru ormanı, 4 566 hektarı baltalık ormandır. 

SANAYİ VE TİCARET

İlçemizde; tarıma dayalı sanayi, orman ürünlerine dayalı sanayi, toprak sanayi, plastik sanayi, mermer sanayi ve tekstil sanayi mevcuttur.

Bu sanayi dallarından toprak sanayi gelişmemiştir, hatta bitmeye yüz tutmuştur. Plastik ve tekstil sanayi birer firma olarak devam etmektedir. Orman ürünleri ve mermer sanayi gün geçtikçe gelişmekte ve bu alanda faliyet gösteren işyeri sayısı artmaktadır. Tarıma dayalı sanayi alanında ise eski teknolojinin kullanıldığı çeltik fabrikaları yer almaktadır.

İlçemiz bulunduğu coğrafi konum yönüyle; İstanbul-Samsun karayoluna 12 km. Ankara'ya 270 km. uzaklıkta bulunması, diğer illere de ulaşımın kolay yapılabilmesi ve kalkınmada öncelikli bölgede yer alması nedeniyle, sanayi tesislerinin kurularak faaliyetlerinin yürütülmesine elverişli bir yerdir.

Bu durum ilçenin ileride sanayi yönünden daha da gelişeceğini göstermektedir. 

TARIMA DAYALI SANAYİ

İlçemizde 8 adet çeltik fabrikası mevcuttur. Fakat bu fabrikalar maalesef eski teknoloji kullanarak faaliyet göstermektedir. Fabrikaların çeltik kurutma bölümü yoktur. Bu fabrikalardan; Özeller Çeltik Fabrikası 1943 yılında, Kızılırmak Çeltik Fabrikası ise 1952 yılında kurulmuş ilçemizin en eski çeltik fabrikalarıdır.

Bunlardan Kızılırmak, Bilginler ve Köseller Çeltik Fabrikası ilçe merkezindedir.

Bahçevanlar, Hacı Aliler, Özeller Çeltik Fabrikası Hacıhamza beldemizdedir.

Aşarlar Çeltik Fabrikası Çeltiközü Köyü'nde bulunmaktadır.

Yeşilköy'de de bir adet çeltik fabrikası mevcuttur. Bu fabrika, 1956 yılında kurulmuştur.

İçemizde faliyet gösteren ve ilçe ekonomisine büyük destek sağlayan en önemli kuruluşlardan biri "GÜNEŞ TEKSTİL SANAYİ VE TİC. AŞ."dir 

TOPRAK SANAYİ

İlçemizin girişinde Dereköy mevkiinde bir adet tuğla fabrikası mevcuttur. Fabrika 2003 yılına kadar kiremit ve tuğla üretimi yapmaktaydı; şu an işletmecisi olmadığı için üretim yapılmamaktadır. Fabrika atıl durumdadır.

MADENCİLİK 

MERMERCİLİK

İlçemiz, yapılan araştırma ve incelemelere göre mermer yönünden zengin rezervlere sahiptir.Fakat bu rezervler çok yakın zamanda keşfedilmeye başlanmıştır.

Şu anda ilçemizde sıcak suların çökelmesiyle oluşan traverten cinsi ve soğuk suların çökelmesiyle oluşan oniks cinsi mermer üretimi yapılmaktadır.

Üretilen mermerler, faliyet gösteren şirketlerin merkezlerinde bulunan mermer işleme tesislerinde ve ilçemiz Hacıhamza beldesinde bulunan mermer işleme tesislerinde işlenerek, genellikle yurt dışına olmak üzere,yurt içi ve yurt dışı pazarlara pazarlanmaktadır.Yurt dışı pazar olarak özellikle Amerika Birleşik Devletleri'ne ihracat yapılmaktadır.

İlçemizde çıkarılan mermerler işlenmesi kolay olduğu için Dış cephenin bazı kesimlerinin kaplanmasında ve iç kaplama ve dekorasyon malzemesi olarak kullanılmaktadır. Yosun az tutma özelliği, kolay işlenmesi,eskitme yapılabilmesi hamam,turistik tesis vb. iç mekanlarda daha çok kullanılmasına imkan vermektedir.Ayrıca renk ve desen yönüyle de ahşap vb. ürünlere uyum sağladığı için dekorasyon malzemesi olarak tercih edilmektedir.

Üretim sahalarında çok az miktarda diğer maden türlerine rastlanmaktadır.İlçemizin bulunduğu yerin gösterdiği jeolojik özelliklere bakıldığında ilçemizin mermer vb. maden türleri için elverişli yapıda olduğu gözlemlenmektedir. Şu anda sadece ilçe merkezinde bulunan Kale Kayası mevkiinde, Uzunyurt(Mora) köyünde, Göl Köyü, Kayhan Yaylası'nda mermer üretimi yapılmaktadır. İlçemizde daha bir çok bölgede işletilmesi düşünülen ocaklar vardır.

İlçemizde iklim durumu, her mevsim ocaklarda üretim yapmaya elverişlidir.

İlçemizin,detaylı bir araştırmayla ülkemiz ekonomisine maden yönünden daha fazla katkı yapacağı gözlemlenmektedir.

İlçemizde mermercilik,önceleri ilçe halkının kendi çabalarıyla yaptıkları araştırmalarla başlamıştır.Fakat hiç bir zaman üretim aşamasına geçilememiştir.Üretim aşamasına ancak, il dışında bulunan bazı firmalarla anlaşılarak,bu firmaların madencilik alanındaki bilgi ve tecrübelerinden,makine parkından ve pazarlama imkanlarından yararlanılarak geçilebilmiştir. Gün geçtikçe madencilik alanında yeni şirketler yeni ocaklarda faaliyete geçmektedirler. 

KARGIDA TURİZM POTANSİYELİ

İlçemiz ilginç doğal güzellikleri, yayları, yeşili, yaban yaşamına özgü her şeyi ile eşsiz bir köşesidir. İlçemiz yayla ve doğa turzmine uygundur. Orman alanı içerisinde mesire yerleri ile kaynak sularına da sıkça rastlanmaktadır.

Ormanlarımızdaki kaynak sularımız soğuk ve temiz sularımızdır. Özellikle yaz aylarının sıcaklığından kurtulmak ve dinlenmek isteyen yöre halkı, soğuk su başlarını mesire yeri haline getirmiştir.

Tarihten gelen bir ortak hayatın adı olan yaylarımız ve ilçemizin doğal güzellikleri, Kargı'nın turizm potansiyelini oluşturur.

Özellikle yaz aylarında, ilçemiz merkezinin ve köylerinin sahibi bulunduğu yaylarına; halkımızın büyük bir bölümü, uzun yıllardan beri göç ederek Mayıs-Ekim ayları arasındaki yaşamını burada geçirmektedir. Yazın sıcağını yayla serinliğinde hayvansal üretim yaparak ve ilçemizin ünlü "kargı tulum peynirini" üreterek değerlendirmektedir.

Son yıllarda, insanlar büyük şehirlerden köylerine gelerek yaz tatilini yaylarında geçirmekteler. Bu süre zarfında temiz havadan, doğal güzelliklerden, doğal hayvansal ve bitkisel ürünlerden yararlanmakta, eş dostuyla özlemlerini gidermektedir.

Yaz boyunca ilçemiz yardımlaşma derneklerinin düzenledikleri yayla şenliklerine katılmakta ve eğlenceler, müzik konserleri, yağlı ve karakucak güreşleri ile yarışmalar izleyerek tatilini değerlendirme imkanı bulmaktadır.

Hafta sonları ilçemizde yaşayan halk, ormanlık alanlarda bulunan günü birlik dinlenme yerlerinde, yaylalarda piknik ve dinlenme imkanı bulmaktadır. Ormanlık alanlara gidemeyenler için ise ilçe merkezine 3 km. mesafede bulunan mesire yerine veya ilçe merkezinde ki çayır mevkiinde bulunan piknik alanına giderek piknik yapma ve dinlenme imkanı bulmaktadır.

Bu yıl ilçemizde yeni bir turizm çeşidi olarak dağcılık potansiyelinin de olduğu ortaya çıkmıştır. İlçemiz merkezinde bulunan Karakise Kayası'na Dağcılık Federasyonu organizasyonuyla gelen bir grup dağcı tırmanış yapmıştır.

Sonuç olarak ilçemiz ormanları, dağları, yayları ile sahip olduğu doğal güzellikleri, araştırıldığında ortaya çıkacak tarihi eserleriyle, yazın yapılan yayla şenlikleri ve Ekim ayı sonunda yapılan panayırı ile turizm potansiyeli yüksek bir yurt köşesidir. 

KARGI PANAYIRI

Şirin ilçemizin sosyal,ekonomik, kültürel ve sportif faaliyetleri içeren en önemli etkinlik "Kargı Panayırı"dır.Panayırımızın tarihçesi konusunda bir araştırma yapılmamıştır.Bu yüzden,yazımızda verilen bilgiler,büyüklerimizin anlattıklarından derlenmiştir.

Panayırın ne zaman başladığına dair bilgi mevcut değildir. Ancak 1938 yılına kadar , Kargı Yaylası'nda eski adıyla "Aym-Oyun" bugünkü adıyla Eyinönü denilen alanda yapılmaktadır. Düz ve geniş bir arazi parçası olan bu alan, Kastamonu -Taşköprü,Tosya , Sinop-Boyabat,Osmancık ve Kargı merkezlerinin,birbirine bağlandığı bir kavşak konumundadır. Eyinönü söz konusu merkezler arasında ticaret sağlayan güzergah olması dolayısıyla da önemini hep korumuştur.

Kargı panayırı bu gün kasım ayının ilk haftası yapılmaktadır.Buna mukabil Ayın-Oyun Panayırı olarak bilinen Eyinönü'de yapılan panayırın eylül aymm sonlarında yapıldığı söylenmektedir. Ayın-Oyun Panayırı iki hafta sürmekteydi.Kargı'nın yanı sıra Boyabat,Sinop,Kastamonu,Taşköprü,Tosya,Osmancık ve İskilip yörelerinin katılımıyla panayır kurulurdu ve devam ederdi.

İlk hafta esnaf, zanaatkar ve tücccarlar mallarını alıcısının beğenisine sunarlardı. Panayırda yapılan alış verişin en önemli özelliği satılacak malın fiyatına sınırlama getirilmemesidir. Mal sahibi istediği fiyattan malı satardı.

İkinci hafta "Çobanlar Panayırı" olarak adlandırılır ve daha çok hayvan pazarı özelliği taşırdı. Bir hafta boyunca hayvan sahipleri hayvanları pazarlama imkanı bulurlardı.Ayın-Oyun Panayırı'nda yapılan sportif faaliyet ata sporumuz cirit idi. Yakın çevreden bir araya gelen takımların yaptıkları müsabakalar oldukça iddialı geçer ve panayıra ayrı bir özellik katardı. Kargı Panayırı'nm Eyinönü'nden Kargı'nın merkezine alınması 1939 yılında olmuştur.

1936 yılında Kargı'nın ilçe olmasıyla birlikte, Kargı ile Boyabat arasında yer parası toplama konusunda anlaşmazlık çıkmış ve çözümlenmemiştir.Dönemin kaymakamı Sıtkı Tuğal panayır etkinliklerini Kargı'nın merkezine alarak problemi çözmüştür.

Panayır Kargı'ya Akyokuş denilen bugünkü Cumhuriyet İlköğretim Okulu'nun bulunduğu alanda kurulmaya başlamıştır. Sonraki yıllarda İnönü (yanyol),Yayla Sokak ve Karaoğlanoğlu caddelerine taşınmıştır. Panayır hayvan pazarı ve eğlenceye dönük faaliyetlere kin Pazarı denilen alanda yapıla gelmiştir 

ULAŞIM

İlçemiz E 80 numaralı İstanbul-Samsun devlet karayolunun 530. kilometresindeki Beygircioğlu Köyünün 12 km. doğusunda yer almaktadır.

İlçemizde yapımı devam eden Sinop yolu bitirildiğinde Anadolu ve Karadeniz Bölgesi arasında ki ulaşım ilçemiz üzerinden sağlanacaktır. Şu anda da Sinop ili Durağan, Saraydüzü ve Boyabat ilçeleri ile ilçemiz arasında karayolu ulaşımı mevcut bulunmaktadır.

İlçemizden her sabah saat 6.00 da Ankara'ya, Samsun'a ulaşım sağlanmakta ve aynı gün saat 15.00 sularında bu şehirlerden geriye dönüş yapılmaktadır.

İlçemiz ile Ankara arası 270 km.dir. İlçemiz ile Samsun arası ise 250 km.dir.

Her gün ilçemizde bulunan iki firma tarafından İstanbul'a gidişli dönüşlü sefer yapılmaktadır.

İlçemiz ile İstanbul arası 542 km.dir.

İlçemiz ile ilimiz Çorum arası ulaşım her gün saat 6.00 ile 17.30 arasında her saat yapılan gidişli dönüşlü seferlerle sağlanmaktadır.Komşu ilçemiz Osmancık ile de ulaşım Kargı- Çorum arası çalışan taşıtlarla sağlanmaktadır.

İlçemiz ile ilimiz Çorum arası 115 km. dir.

İlçemiz ile Sinop ili Boyabat ilçesi arasında ulaşım her sabah Boyabat ilçesinden gelen ve saat 15.00 sırası ilçemizden geri dönen taşıtla sağlanmaktadır.

İlçemiz ile Boyabat arası 90 km.dir.

Kastamonu ili Tosya ilçesi ile ulaşım sabah 6.00 ve öğlen 14.00 'te ilçemizden hareket eden ve aynı gün geri dönen taşıtlarla sağlanmaktadır.

Tosya ile ilçemiz arşı 45 km. dir.

Ayrıca ilçemizin 12 km. uzağından geçen E 80 devlet karayolu ile tüm Doğu Anadolu ve Doğu Karedeniz Bölgesi ile İstanbul'a ulaşma imkanı bulunmaktadır. 

EL ZANAATLARI

İlçemizde 20-25 yıl öncesine kadar nalbantlık, saraçlık, demircilik, bakır ve kalaycılık, nakkaşlık gibi zanaatlarımız canlılığını koruyordu. O yıllarda modern tarım aletleri kullanılmaya başlanmamış; çift sürdüğümüz öküzler, yük taşıyan atlar, nalbantlar tarafından nallanır, yine yük taşıyan hayvanlar için semerciler tarafından semer ve palan yapılırdı.

Evler betonarme değil ahşaptı. Ahşap evlerde marangozlar kapı, pencere, tavan vb. bölümlerinde nakkaşlık zanaatlarını gösterirlerdi.

İlçemizde demircilik, nalbantlıkla birlikte yapılırdı. Sıcak demircilik; bahçe işlerinde kullanılan bel, çapa, kazma, kürek, tırmık, orak ve bunun gibi araçların yapımı; modern tarım aletleri ve demir doğramacılığının yaygınlaşması ile önemini kaybetmemiştir.

İlçemizde 80'li yıllara kadar bakır eşyaların kullanımı yaygındı. Buna paralel olarak da bakırcılık ve kalaycılık zanaatlarımız canlıydı. Son yıllarda çelik, cam ve porselen eşyaların kullanımının giderek artması bakırcılık ve kalaycılık zanaatlarımızın canlılığını yitirmesine sebep olmuştur. 

NALBANTLIK

Öküz ve mandasını nallatacak kişi birkaç gün öncesinden nalbanttan randevu alır ve hayvanını nallatmaya götürürdü. İlçenin belli başlı yerlerinde (genellikle ekin pazarında, bir ağacın altında) nal çakma işi yapılırdı.

Ağacın sağlam bir dalına kalın sicim (urgan) takılır, nallanacak hayvana bel ipi atılır, bu hayvanları tek başına yıkmak mümkün olmadığından 3-5 kişi çağrılarak hayvan yere yıkılır.Yıkılan hayvan ayakları arasına boyunduruk ve ip geçirilerek ayakları bağlanır. Daha sonra ağaçtaki iplerle 25-30 cm. yukarı kaldırılır, ayaklardaki eski nallar alınarak sintreç ile tırnağın altı güzelce temizlenir. Temizlenen ayağa uğun nal seçilerek yerleştirilir ve nal çivisi ile çakılır. Çiviyle çakılan naldan artan ayak tırnakları, tırnak kesme pensesiyle kesilir ve törpü ile törpülenir. Diğer ayaklarda aynı işlemlerden geçirildikten sonra, ayakları ve boynuzları yanık yağ ile boyanır. Yorulan nalbant, hayvan sahibi ve hayvanı yıkan kişiler yorgunluklarını; hayvan sahibinin yaptırdığı saç etini (kirli saç)  yiyerek çıkarırlardı. 

SEMERCİLİK

Önce hayvanın semer ölçüsü alınır. Bu ölçü alımı kamış ile yapılır. Sonra yer mindere oturulup bismillah denir işe başlanır. Semerin iç elbisesi sayılan kısmı (telis) dikilir. Bağ bağ olan kamışlar bıçkıyla kesilip doğranır, dikilen kumaşın içine doldurulur. Böylece iç kısım işçiliği tamamlanır.

Sıra semerin ağaç işlerine gelir. Ağaç keserle çatal haline getirilir, semerin yapılan iç kısmı üzerine yerleştirilir. Sahtiyen ismi verilen deri semerin kütüğüne çuvaldız ile dikilir. Semerin iç kısmına hayvanın sırtını yumuşak tutup, yükte yara yapmaması için keçe dikilir. Semerin dış ve iç kısımlarında kalan diğer noksanlıklar tamamlandıktan sonra semer son defa gözden geçiriler. Semerin hayvanın sırtında durmasıiçin paldım ve kolon ekleri ilave edilir. Semer bitmiş halde vatandaşa teslim edilir.

Semer daha ziyade yük taşıma amacıyla kullanılır. Bu hayvanlara binmede ise semere göre daha kısa olan palan yaptırılarak kullanılır. Çünkü semere göre biniş daha rahattır

e-mail
 
suat.bjk1903@hotmail.com
corumluyuz-biz@hotmail.com
Suat Kıcık Site Yöneticisi
 
Suat Kıcık Web Site Sahibi&Site Yöneticisi
Bu Alanda Reklamınız Olablir
 
Copyright © 2010 by Suat Kıcık
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol