Coğrafi Özellikleri

KARGI'NIN KONUMU

Kargı İlçesi, Karadeniz Bölgesi'nin Batı Karadeniz Bölümü içinde yer alıp; Çorum İline bağlı 14 ilçeden birisidir. Çorum İlinin kuzey kesimini oluşturan Kargı ilçesi 1301 km2 alanı ve 2000'de 20388 nüfusu ile merkez ilçeden sonra nüfus büyüklüğü açısından 7. ilçesidir. Kargı İlçe Merkezi'nin 2000 yılında yapılan sayımdaki nüfusu 5728'dir. Kargı İlçesi Karadeniz kıyısından itibaren ikinci yüksek alan olan Ilgaz Dağlarının doğusunda Kızılırmak'ın bu dağları enine kestiği yerin batı kesiminde, buranın güneyinde doğu-batı doğrultusundaki Devrez - Kızılırmak çöküntü alanında ve güneyde kısmen Kös Dağı ile Ada Dağı Platosu'nda yer alır.

İlçe sınırlarının genel olarak sırt ve zirveler gibi morfolojik ünitelerden geçiyor olması ve bu sınırların Kızılırmak ve Devrez vadilerini de çeşitli yerlerden kesmesi, bu yer şekillerinin doğal sınır oluşturmasını engellemektedir.

İlçeyi kuzey doğudan Saraydüzü ilçesi , kuzeyden Boyabat ve Taşköprü ilçeleri, kuzeybatıdan Taşköprü ilçesi, batıdan Tosya ilçesi, güneyden İskilip ilçesi, güney, güneydoğu ve doğudan Osmancık ilçesi sınırlandırmıştır.

Kargı İlçe Merkezi, "Graben ovası" olarak nitelendirilen Kargı Ovası'nın kuzeyinde kurulmuştur. Kargı İlçe Merkezi Tosya'ya 51 km, Osmancık'a 60 km, Çorum'a 120 km, Ankara'ya 287 km ve İstanbul'a 541 km uzaklıktadır.

YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ

Daha öncede belirtildiği gibi Karadeniz Bölgesi'nin Batı Karadeniz Bölümü'nde bulunan Kargı İlçesinde bölgenin morfolojik yapısı olan dağlar ve depresyonlar hakimdir. Bu durum, morfolojik unsurların çeşitlenmesiyle diğer doğal ve beşeri faktörlerle birlikte yerleşmelerin dağılışında önemli bir rol oynamaktadır.

Batı Karadeniz Bölümü'nün denizden itibaren ikinci yüksek kütlesi olan Ilgaz Dağları'nın doğu kesimi ilçenin kuzey kesimini oluşturmaktadır. Bilindiği gibi doğu-batı doğrultusunda uzanan bu sıra dağların ilçe içerisindeki en yüksek yeri 1946 m ile Çömlekçi Tepesidir. Bu noktadan doğuya doğru yükseltisi azalan Ilgaz Dağları ilçenin doğu sınırındaki Kara Tepe'de 1486 metreye kadar düşmektedir. Yapı olarak fillat, şist, mermer ile serpantin gabro ve çeşitli kireç taşlarından oluşan Ilgaz Dağları fay ve şaryajlarla bir hayli kırıklı haldedir.

Ilgaz Dağları'nın kuzeyinde, ilçe sınırları içinde kalan kesim de aslında bu dağların içinde yer almasına ve aynı yapıda olmasına rağmen daha çok plato görünümündedir. Gökırmak'a karışan Karakaya, Büyükçay, Arım ve Asarcık çayları tarafından derin yarılan bu platoda nispi yükseltisi fazla olmayan tepelikler de mevcuttur. İlçenin kuzeydoğu kesimindeki Kolaz Platosu ve kuzeybatısındaki Kirazbaşı Platosu Gökırmak depresyonuna hafif bir eğimle uzanır.

Ilgaz Dağları'nın Gökırmak depresyonuna olan eğimi ile güneyde Devrez Çayı ve Kızılırmak nehrinin aktığı depresyona olan eğiminde bir asimetri vardır. Güneyde daha dik olan bu dağların en yüksek zirveleri de Devrez-Kızılırmak depresyonuna bakan yamaçların üst kısımlarındadır. Bu depresyon Ilgaz Dağları ile aynı doğrultuda olup içinden Kızılırmak ve Devrez Çayı akmaktadır. Ayrıca bu depresyon batıda Biga Yarımadasından giren; Yenice, Gönen , Manyas , Bursa , Yenişehir , Mudurnu , Abant, Bolu , Gerede , Çerkeş kuzeyi, Tosya , Kargı, Ladik , Niksar , Reşadiye , Suşehri, Erzincan , Karlıova , Varto , Van Gölü'nün kuzeyinden İran'a ulaşan Kuzey Anadolu Fayı'nı içine almaktadır. Kuzey Anadolu Fayı yatay atılımlı bir fay sistemidir.

Bilindiği gibi yerleşmeler için çok büyük tehlike oluşturan depremler ilçeden geçen Kuzey Anadolu Fay Sistemi nedeniyle geçmişte olduğu gibi gelecekte de tehlikeler oluşturacaktır. Nitekim 26.11.1943’de Tosya-Ladik adıyla bilinen 7,2 şiddetinde bir deprem meydana gelmiş ve Devrez-Kızılırmak depresyonu boyunca kurulmuş olan yerleşmelerde büyük hasar yapmıştır. Bu depremde toplam 4000 can kaybı ve 40.000 yıkık veya az hasarlı binaya neden olmuştur ki bu miktarın ne kadarının Kargı İlçesi'ne ait olduğu hakkında herhangi bir kayıt yoktur. Bütün  bunlardan   anlaşılacağı   gibi   Devrez-Kızılırmak  Akarsularının   ilçede   doğu-batı doğrultusunda geçtiği bu depresyon  tektoniktir. Yer yer genişliği değişen bu tektonik depresyonun batıdaki Devrez-Kızılırmak kavşağında doğuda Kızılırmak'ın kuzeydoğuya yöneldiği kesime kadar olan vadiyi Akkan isimli araştırmacı 'Kargı Ovası' olarak tanımlamıştır (Akkan,E. s 67.1970)2. Ancak, ovayı, Devrez-Kızılırmak kavşağının 2 km batısından, doğuya doğru 19 km uzunluğunda ve 5 km kadar genişliğinde , Kargı İlçe Merkezi'ni de içine alacak şekilde sınırlayabiliriz. Ovanın kuzey ve güneyinden geçen fayların oluşturduğu dik yamaçlar ovayı bu yönlerde sınırlandırdığı gibi ovanın oluşumunun "Graben Ovası" şeklinde olmasına neden olmuştur(Akkan,E. s 70. 1970) . Kargı İlçe Merkezi ise ovayı kuzeyden sınırlayan fay yamacının önünde kurulmuştur. Tamamen alüvyon topraklarla örtülü olan ova, sulanabilmesi ile birlikte eskiden beri çeltik tarımının yapılabildiği bir alan olarak insanları kendine çekmiştir.

Bu tektonik depresyonun güneyinde Kös Dağı yer alır. Erenler tepesinde 2065 metreye ulaşan Kös Dağı aynı zamanda bölge sınırının da geçtiği önemli bir yerdir. İlçenin de en yüksek noktasını oluşturan Kös Dağı'nın doğusunda , Kızılırmak kavisi içinde kalan Ada Dağı yer alır. Ortalama yükseltisi 1000 metre civarında ve düz olan bu alan dağ diye adlandırılmasına rağmen aslında bir platodur. Yeryüzü şekilleri genel olarak yukarıda açıklandığı gibi olan ilçede, bu görünümün yerleşmeye önemli bir etkisi vardır.

Doğal olarak insanlar kendilerine en uygun geçim kaynaklarını sağlaya
bakımdan en fazla yerleşmenin Devrez-Kızılırmak Vadileri'nde olması gerekir. Fakat bunun böyle olmadığı görülmektedir. Bunun nedeni, bu vadi içindeki arazilerin genelde tarım alanı olarak kullanılmasıdır.

Kızılırmak ve Devrez Vadileri boyunca yerleşmeler her yerde aynı oranda dağılmamıştır. Devrez ve Kızılırmak kavşağından 16 km doğuya kadar olan Kargı Ovası'nın kuzeyindeki bölümünde köy yerleşmeleri adeta tespih taneleri gibi sıralanmıştır. Bu sıklık, sözü edilen vadilerin diğer kesimlerinde görülmez. Devrez-Kızılırmak Vadileri'nde yerleşmelere, tür olarak bakıldığında köy yerleşmelerinin fazlalığı gözlenir. Ayrıca ilçede yer alan 2 kasaba ve 3 çiftlik yerleşmesi ile bir miktar mahalle yerleşmesine de rastlanır. Diğer bir özellik ise bu kesimdeki yerleşmelerin daha büyük ve nüfuslarının daha fazla olmasıdır. Tamamen alüvyal toprakların kapladığı bu vadi tabanlarının akarsular tarafından sulanması ile yapılan çeltik tarımı etkili olmuştur.

Gerek Ilgaz Dağları, gerekse Kös Dağı yamaçlarındaki yerleşmeler artarken tür olarak mahallelerin ön plana çıktığı görülür. Ayrıca bu sahalarda ortalama 1250 metreden sonra yayla yerleşmelerinin de başladığı göze çarpar. Yamaçlarda eğimin el verdiği alanlarda tarımın yapılabilmesinin yanında, suyun bulunması ve hayvancılığında yapılması yerleşmenin kurulmasında etkili olmuştur. Ayrıca Ilgaz Dağlarının güneye bakan yamaçlarında yer yer Doğu Karadeniz Bölümündeki gibi tek tek meskenlere rastlanır. Ilgaz Dağlarının kuzeyindeki Kirazbaşı ve Kolaz platolarını Gökırmak'a karışan kolların derin yarması nedeniyle vadi içlerinde yerleşme sayısı çok azdır. Vadilerin kısmen genişledikleri yerlerde azda olsa yerleşmeye rastlanır. Daha çok yayla tarzında yerleşmelerin bulunduğu plato yüzeylerinde dağılış ise daha homojendir. Kuru tarım ve mera alanlarının geniş olması ile ormancılık faaliyetinin yaygın olması bu dağılışta etkilidir.

IKLIM

Karadeniz Bölgesi içinde kalan ilçe , genel olarak Karadeniz iklimi etkisinde kalsa da kıyıdan uzak olması, yükselti, bakı ve özellikle de orografik uzanış bazı özelliklerin değişmesine neden olmuştur. İklimin iki ana elemanı olan sıcaklık ve yağışa göre bir değerlendirme yaparak şunları söyleyebiliriz.

SICAKLIK

Sıcaklık verileri Kargı istasyonundaki 1965-1992 arasındaki 27 yıllık kısa bir zaman dilimine ait veriler kullanılmıştır. Buna göre yıllık ortalama sıcaklık 13.6 °C olup bu değer kıyıda bulunan istasyonlarda hemen, hemen aynıdır. (Ereğli'de 13.7 °C ,Zonguldak’ta 13.5 ° C). En düşük sıcaklık Ocak ayında 1.9 °C iken en yüksek sıcaklık ise Ağustos ayında 23.4 °C dir.

Yıllık sıcaklık farkı ise 21.5 °C' dir. Bu karasallığın başladığını göstermektedir.Bu değerlerin özellikle dağlık kesimde aynı olması beklenemez.îklimin ana elemanlarından en önemlisi olan sıcaklık insan yaşamını doğrudan ve dolaylı olarak etkilediği için insanın kurduğu yerleşmeyi de etkilemesi olağandır.İnsan yaşamındaki bu etkiyi meskenin yapı tarzından, yazın yaylaya çıkılması gibi birçok olay da göstermektedir.

Sıcaklıkların yeryüzü şekillerine ve yükseltiye bağlı olarak azalması, tarımın belli bir yükseltiden sonra kısıtlanmasına neden olacaktır. Bu durum o alanın artık sürekli değil dönemlik olarak kullanılmasına, dolayısıyla yaylacılık faaliyetine ve yayla yerleşmelerine yer vermesine neden olmaktadır. Buna göre ilçede daimi yerleşmenin üst sınırını 1750 m' de Hireoluk mahallesi oluştururken ,dönemlik yerleşmelerde ise bu sınırı, 1800-1850 m. arasındaki Sünlük ve Karaoluk yaylaları oluşturmaktadır.

Sıcaklığın, yükseklik artıkça azalması buna bağlı olarak da yağışın artması kış mevsiminde bir çok yerleşim alanına ulaşımı iyice zorlaştırmaktadır. Bu durum, yükseltisi fazla olan sürekli yerleşim alanlarında kış mevsiminde orada insan kalmamasına ya da çok az sayıda insanın kalmasına sebep olmaktadır. Ayrıca yüksekliğin artmasına bağlı olarak azalan sıcaklık, yağışın artmasına, buda orman alanlarının genişlemesine ve ormancılık faaliyetleriyle, hayvancılığın artmasına neden olmaktadır. İlçede toplam yayla yerleşimi sayısı 72 adet olup tüm yerleşmelerin %33fünü oluşturmasında yeryüzü şekilleriyle birlikte yukarıda belirtilen faktörlerin de etkisi olmuştur.

YAĞIŞ

Yağış tarımsal faaliyetleri belirlemede ve verimin değişmesinde önemli bir unsurdur. Ayrıca hidrografya ve bitki örtüsünün karakterini belirleyen etkenlerden biridir. Yağış, Kargı istasyonunda ölçülmediği için batıda Devrez Vadisi 'ndeki Tosya istasyonu ile güneyde Kızılırmak Vadisi'nde bulunan Osmancık istasyonuna ait veriler kullanılmıştır. Buna göre Tosya'da yıllık ortalama yağış 462 mm iken Osmancık'ta bu miktar 382 mm' ye düşmektedir. Bu değerlerin Batı Karadeniz Bölümü'nün kıyı kesiminde yer alan Zonguldak'ta 1242 mm' ye ulaştığı göz önüne alınırsa Kargı ilçesinin Karadeniz ikliminden daha çok Orta Anadolu'nun karasal ikliminin etkisi altında olduğu görülmektedir. Yağış miktarlarının aylara dağılımına bakıldığında bu özelliği daha açık bir şekilde görebiliriz. Tosya'da ocak ayında 49.9 mm olan yağış miktarı şubat ayında 38.7 mm' ye düşer. Bu aydan sonra mayıs ayma kadar sürekli bir artış göstererek 65.1 mm' ye ulaşan yağış miktarı bundan sonra ağustos'a kadar bir düşüş ile 16.8 mm' ye geriler. Ağustostan sonra tekrar bir artışla ocak ayındaki değerine yükselir. Bu değerlerin gidişine bakıldığında yağış grafiğinde sanki bir W çizmişe benzemektedir. İlkbahar yağışları ile ikinci ve en yüksek değere ulaşır ki bu özellik karasal iklimlere aittir.
Osmancık'taki değerler de miktar olarak biraz az olmakla birlikte aynı gidişi göstermektedir.Her iki istasyonda da yağışların mevsimlere dağılımına baktığımızda en az yağışın yazın,en fazla yağışın ise ilkbaharda düştüğünü görürüz.

Yağıştaki bu Orta Anadolu'yu çağrıştıran özellikler başta da belirtildiği gibi daha çok bakı, özellikle de bölge genelinde olduğu gibi dağların kıyıya paralel uzanışının bir sonucudur. Burada ise Ilgaz Dağları'nın uzanışı etkilidir. Ayrıca istasyonların vadi içlerinde kurulmuş olması önemlidir. Bu yağış değerlerinin ilçedeki dağlık sahada aynı olması düşünülemez. Ilgazların kuzeyindeki kesimde
Sıcaklık ve yağış özelliklerine bakıldığında Karadeniz ikliminin ilçede bir hayli bozulmuş olduğu görülür. Özellikle de yağış nitelikleri bakımından farklılık daha da göze çarpıcıdır. İlçedeki iklimi, bölge ikliminin bir alt tipi olan "Karadeniz Geçici Tipi İklim" olarak nitelendirilir.

HIDROGRAFYA

Bilindiği gibi suyun olması yerleşme için önemli bir koşuldur. Suyu insanın kendisi için kullanması yanında, tarım alanlarını sulamak, endüstri tesisleri gibi pek çok alanda da kullanmaktadır. İşte suyun bu özelliği, insanları dolayısıyla yerleşmeyi kendisine çekmiştir. Yine bilindiği gibi yeraltı ve yerüstü sularının kaynağı, iklimin ana unsuru olan yağıştır.

Hidrografyanın ilçedeki özelliklerine ve yerleşmeye etkisine baktığımızda, bu durum vadilerin içinde kurulan yerleşmelere ait tarım alanlarının Kızılırmak ile Devrez Çayı'ndan kanallar ve motopomplarla sulanması sonucunu doğurmuştur. Ayrıca bu kesimde yerleşmelerin kuruluş yeri itibarıyla taşkınlara maruz kalmamak için gerek yan dereler gerekse ana akarsudan biraz daha korunaklı yerleri seçtiklerini görmekteyiz. Depresyondaki bu yerleşmelerin gerisindeki yamaçlardan çıkan kaynak suları, içme suyu olarak kullanılmaktadır.

Ada Dağı Platosu'nda sadece bir köy ve bir yayla yerleşmesi olmasının sebebi diğer faktörlerle birlikte suyun yetersiz olmasıdır. Kös Dağı ile Ilgaz Dağları ve kuzeyindeki platoluk sahada, su kaynaklarının yeterli olması yerleşmenin sayıca fazla ve dağınık olmasını sağlamıştır. Kargı ilçesinde doğal göl bulunmamaktadır fakat su ihtiyacının giderilmesi amacıyla Aksu ve Gökçedoğan göletleri oluşturulmuştur. Bu yapay göletlerin Kargı İlçe Merkezi'ne yakınlığı rekreasyon amacıyla kullanılmasını mümkün kılmaktadır.

Birinci derecede iklim kontrolünde gelişen bitki örtüsü; tür, yayılış alanı ve sıklığı bakımından birbiri ile örtüşmektedir. Artan yükselti dolayısıyla artan yağış orman alanlarının genişlemesine, bu da geçim kaynağı olarak ormancılık faaliyetini ön plana çıkarmaktadır. Orman alanları içinde eğimin uygun olduğu yerlerde tarım alanları oluşturulmuştur. Yerleşmelerin dağılışında ve üst sınırında yeryüzü şekilleri, yükselti, sıcaklık ve bitki örtüsü gibi etmenlerin birbiri ile etkileşimi etkili olmuştur. Genelde hayvan otlatmak amaçlı yazın çıkılan yayla yerleşmeleri bile ormandan açılan veya var olan boşluklara kurulmuştur.

İlçede Ilgaz Dağları'nın kuzey kesimi ile Kös Dağı'nda orman alanları geniş yer kaplar. Genelde karaçam, sarıçam, ladin, köknar ve gürgen gibi Karadenizli türlerin yaygın olduğu ilçede ağaçlandırma çalışmaları da yapılmaktadır. Meşe ve ardıçlar daha çok alçak kesimlerde özellikle de Ada Dağı Platosu'nda geniş yer kaplar.

Doğal bitki formasyonu içerisinde yer alan otçul türlerden gelincik, geven, çoban yastığı gibi bozkır bitki örtüsü türleri görülür.

Ormanların geniş yer kapladığı yerlerdeki yerleşmelerin mesken ve eklentilerinin yapım malzemesi olarak ahşap en üst düzeyde kullanılmıştır.

NÜFUS

Kargı ilçesinin nüfusu incelenirken 2000'deki idari bölünüşü esas alınmış olup bu idari yapı 1935'e kadar götürülüp bazı değerler elde edilmiştir. Buna görel935'de ilçe nüfusu 21 123 olup bu miktar 1965 yılma kadar sürekli artarak 32433fe ulaşmıştır. Bu tarihten sonra ilçe dışına olan göçlerle azalan nüfus 2000fde 20.388'e kadar düşmüştür. Göçle giden nüfus başta İstanbul olmak üzere Ankara ve Çorum' u tercih etmiştir. Ayrıca azda olsa yurt dışına özelliklede Almanya ya gidenler olmuştur. Bu göçlerin temel nedeni ekonomik olup geçim sıkıntısı ve daha iyi yaşama arzusudur.

İlçe nüfusunun gelişimi bu şekilde iken ilçe merkezininki daha farklı bir durum gösterir. 1935fde 2142 olan nüfus 1990'a kadar değişik oranlarda artarak 585 8'e yükselmiştir. Bu tarihten sonra azalmaya başlayan ilçe merkezi nüfusu 2000'de 5728'e gerilemiştir. Nüfusun azalmaya başladığı tarihin ilçe geneli ile ilçe merkezinde farklı olduğu görülür. İlçe genelinde 1965'den sonra başlayan göç Kargı İlçe Merkezi'nde 1990'dan sonra başlamıştır. Köylerden göç eden nüfusun bir kısmı ilçe merkezine gelmiş olup bu gelenlerin ilçe merkezinden gidenlerden fazla olması 1990'a kadar ilçe merkezi nüfusunu artırmıştır. 1990'dan sonra ilçe merkezine göç azalmış ilçe merkezinden ilçe dışına olan göç devam ettiğinden ilçe merkez nüfusunda azalma başlamıştır.

İlçenin 2000' deki nüfus yoğunluğu km2 ye 16 kişidir. Bu yoğunluğun ülkemizde 80, Çorum ilinde 46, Batı Karadeniz bölümünde ise Zonguldak yöresi hariç 25-50 kişi olduğu düşünülürse ilçede nüfusun sık veya seyrekliği daha iyi anlaşılır. 2000 sayımına göre 100 kişiden az nüfuslu köy sayısı 14 iken, 500 kişiden fazla köy sayısı sadece 6'dır.

İlçede dönemlik göçlerden de bahsedebiliriz. Özellikle kış mevsiminde görülen bu göç daha çok yüksek kesimlerdeki mahalle ve köylerden ilçe merkezi ile ilçe dışına olmaktadır. Bazı aileler de kışın depresyondaki köylere inmektedirler. Buna ilaveten daha önce ilçe dışına gidenlerin bazıları emekli olduktan sonra geri köylerine dönmektedirler. Bu durum ilçedeki bazı köy ve mahallerin tamamen boşalmasını önlemektir. Geri dönen bu aileler yerleşmelerde fonksiyon değişikliğini başlatmıştır. Yeni konutlar yaparak bunları dinlenme amaçlı kalmaktadırlar. Bu yerleşimler genelde yaz aylarında faal olmaktadır. Ayrıca yaz döneminde Kargı İlçe Merkezi'nde sıcaklığın artması ve hayvancılık nedeniyle yaylalara mevsimlik göçler de görülmektedir.

 
e-mail
 
suat.bjk1903@hotmail.com
corumluyuz-biz@hotmail.com
Suat Kıcık Site Yöneticisi
 
Suat Kıcık Web Site Sahibi&Site Yöneticisi
Bu Alanda Reklamınız Olablir
 
Copyright © 2010 by Suat Kıcık
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol